NEDEN?

Ahmet ALTUNSOY

 ("KUŞADASI'NIN TARİHİ DOKUSUNA BAKIŞ" Toplantımızın ardından birkaç söz..)

Neden "Bir Zamanlar Kuşadası'nı" konuşuyoruz?

Neden "Mübadil-Muhacir-Göçmen Aile Öyküleri"ni derleyip, üzerine konuşuyoruz?

Öncelikle, uzunca bir süredir "Mübadil Aile Öykülerini" derleyip, AYDABİR ilgilisinin anlatımı-sunumuyla sohbet edip, üzerine konuşuyoruz..!

Bu güne değin, muhacir-mübadil-göçmen kuşaklardan birçok ailemizin ilginç hikayelerini dinledik; fotoğraflarını-slaytlarını izledik.

Sonra, dedelerimizin-ninelerimizin; anne-babamızın Kuşadası'nı anımsatıp, konuştuğumuz "Bir Zamanlar Kuşadası" etkinliğimiz var!

Kuşadası Mübadele Derneği olarak neden böylesi etkinliklere gerek duyup, çabalıyoruz?

Biliyorsunuz, Mübadele'nin üzerinden 98 yıl geçmiştir.. Ve bizim atalarımız, büyüklerimiz, doğup büyüdükleri; terketmek zorunda kaldıkları yerlere “hasretle” yaşamlarına veda edip gittiler...

Muhacir-mübadil-göçmen olmak ve öyle kalmak hoş bir durum olmasa gerek! Kaldı ki, genel olarak insanımız; hele gençlerimiz türlü nedenlerle hep "gitmeye" odaklıdır!

Hep gitmeye, göçmeye hazır kişilerin, toplulukların yaşadıkları yöreye bağı, “aidiyeti”gelişir mi?

Ondandır ki, bizler artık 2. ve sonraki kuşak mübadiller, doğup büyüdüğümüz, ömrümüzü geçirmekte olduğumuz kentimiz Kuşadası’nın da sakini olmak yanısıra; sahibiyiz de!..

Bir kentin sahibi olmak ne demek?

Herhalde en başta, yaşadığımız yerin tarihini bilmek; gelmiş geçmiş insanlarını; yaşanmışlıklarını tanımak bizi “yabancı” olmaktan kurtarır!

Önünden geçtiğimiz evi, yapıyı, çeşmeyi-hamamı-camiyi bilir, tanır isek; eski sokaklarda artık “kaybolmuş sesleri-tadları-sevinci ya da üzüntüleri” de duymaya başlarız..

O zaman “yerli” oluruz..