SELANİK MÜBADİLLERİ
(“OSMANLI DÖNEMİNDE SELANİK” 2017, LİNA SAFA’nın Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yeniçağ Tarihi Anabilim Dalı, yayınlanmamış YÜKSEK LİSANS TEZİ’nin 90 ve 91. sayfalarıdır.)
V. 2. Selanik Mübadilleri
Balkan Türkleri arasında daha önceki süreçte göçler söz konusu olmakla birlikte en büyük göçler 1912 yılından sonra gerçekleşmiştir. Balkanlardaki kargaşa ortamı ve baskılar sonucunda yüz binlerce Türk yaşadığı yeri terk etmek zorunda kalmıştır. Bölgede önemli bir göç sorunu da Yunanistan ile yaşanmıştır. Göçler dolayısıyla siyasi, idari, ekonomik ve demografik sorunlar ortaya çıkmış, imar, iskân ve üretim konuları Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti’ni uzunca bir süre meşgul etmiştir 302 . Osmanlı Devleti, Balkan savaşları öncesinde ortaya çıkan, savaşlar sırasında ve sonrasında devam eden göç hareketlerini Anadolu’da Rumların yaşadıkları bölgelere yönlendirmeye başlamıştır. Bu durum korku ve endişeye kapılan Rumların Yunanistan’a yönelik bir göç hareketinin başlamasına neden olmuştur. Yunanistan tarafından protesto edilen göç olayında her iki taraf birbirini suçlamaya başlamıştır. Soruna çözüm bulmak amacıyla Osmanlı Devleti Yunanistan’a mübadele önerisinde bulunmuş ve müzakereleri başlatmıştır. 1914 yılında Yunanistan ile bir mübadele antlaşması yapılmasına rağmen I. Dünya Savaşı’nın çıkmasıyla birlikte bu antlaşma uygulanamamıştır303. Yunanistan’ın savaş sırasında Anadolu’da yaptığı zulümlerin bir benzeri kendi sınırları içinde yaşayan başta Türkler olmak üzere diğer milletler için de söz konusu olmuştur. 1919-1922 yılları arasında Yunanistan topraklarında ulus yaratmak amacıyla uygulanan zulüm, baskı ve sürgünler Anadolu’da da uygulanmıştır. Yunanistan’ın bu politikası Lozan görüşmelerinde çeşitli safhalarda tekrar ortaya çıkmış, 30 Ocak 1923 tarihinde imzalanan protokol ile İstanbul Rumları ve Batı Trakya Türkleri hariç olmak üzere mübadele kararı alınmıştır. 304 Kararın uygulama aşaması son derece sıkıntılı olmuş, Selanik’te bulunan 25.000 Türk’ün bir an önce vagonlarla Üsküdar’a nakledilmesi gereği üzerinde durulmuştur. 305 Ancak mübadillerin Selanik limanına yığılmaları, deniz yolunun daha pratik ve avantajlı olması bunların deniz yoluyla nakillerini gündeme getirmiştir. 306
22 Kasım 1923 ile 14 Ocak 1924 tarihleri arasında, vapurlar Selanik’ten mübadilleri taşımaya başlamışlardır. Bu tarihler arasında Mudanya, Bandırma, Tuzla, İzmir, Tekfur Dağı iskelelerine çıkarılmak üzere yaklaşık 27.000 mübadil getirilmiştir. 1 Şubat 1924 tarihine kadar olan sürede Selanik’ten 32.402 muhacir geldiği gibi 15 Şubat-24 Şubat 1924 tarihleri arasında Antalya vapuru ile 1.035, Sulh vapuru ile 1.485 kişi taşınmıştır. Hilâl-i Ahmer’in kontrolünde yapılan bu sevk işlemlerinde mübadillerin ihtiyaçları imkanlar ölçüsünde iyi bir şekilde karşılanmaya çalışılmış ve tedavileri yaptırılmıştır. Selanik limanından 1924 yılı Ağustosu itibariyle Türkiye’nin çeşitli bölgelerine göçmen nakli devam etmiş, vapurlarla Anadolu’daki çesitli limanlara göçmenler taşınmıştır. Buna göre, bahsedilen tarihte Selanik limanı çıkış olmak üzere Giresun iskelesine 1.594, İzmir iskelesine 65, Gelibolu iskelesine 2.103, Tekfurdağı iskelesine 6.074, Biga iskelesine 597, Urla iskelesine 505, Karaburun iskelesine 477, İzmit iskelesine 313, İstanbul iskelesine 1.936, Antalya iskelesine 996, Trabzon iskelesine 1.935, Ayvalık iskelesine 61 ve Mersin iskelesine 7.651 göçmen olmak üzere toplam toplam 23.707 kişi nakledilmiştir307 .
Selanik limanında toplanan mübadiller, Anadolu’da Rumların boşalttığı topraklara özelliklerine göre iskân edilmişlerdir. Çiftçi, ziraatçi, tütüncü, bağcı, ipekçi, zanaatkâr, bahçıvan, oduncu ve kömürcüler çeşitli şehirlere yerleştirilmişlerdir. Aynı yılın Kasım ayında ise Selanik iskelesinden 324.580 göçmen Anadolu’ya getirilmiştir. Selanikli mübadillerin daha çok Samsun ve Karadeniz’e kıyısı olan diğer yerlere yerleştirilmesi uygun görülmüştür. Bununla birlikte Selanikli göçmenler İzmir, Tokat, Amasya, Marmara sahili ile Konya ve çevresine yerleştirilmiştir. 308 Mübadillerin iskân sırasında en fazla karşılaştığı sorunların başında beslenme, barınma ve sağlık sorunları geliyordu.309 Bu sorunların bir an önce aşılabilmesi için mübadillerin üretici durumuna getirilmesi ve şartlarının iyileştirilmesi gerekiyordu. Bu amaçla mübadillere toprak dağıtılması, araç-gereç verilmesi, sermaye ve kredi sağlanması son derece önemliydi. Bu konuda devlet gerekli adımları atmıştır. 310 Bununla beraber mübadillerin uyum süreci türlü sıkıntıları beraberinde getirmiştir. Mübadiller, zamanla yerleştikleri bölgelere alışmalarına ve her sektörde çalışarak kalkınma çabalarında rol oynamalarına rağmen toplumsal yapıya uyum sağlamada zorlanmışlar ve Yunanistan’daki yaşamlarını özlemişlerdir311 .
302 İbrahim Erdal, Türkiye ile Yunanistan Arasında Mübadele Meselesi (1923-1930), Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara 2006, s.11, 14.
303 Bu konuda ayrıntılı bilgi için bk. Nurten Çetin, Osmanlı Arşiv Belgelerine Göre 1914 Osmanlı-Yunan Nüfus Mübadelesi Girişimi, Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2004.
304 Erdal, Türkiye ile Yunanistan, s.21, 27-28, 40; Barış Demirtaş, Lozan Mübadele Sözleşmesi’nin Etkileri ve Sonuçları Üzerine Bir Araştırma, Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Bursa 2008, s.13.
305 Erdal, Türkiye ile Yunanistan, s.91-92.
306 Demirtaş, Lozan Mübadele Sözleşmesi’nin Etkileri, s.19
307 Erdal, Türkiye ile Yunanistan, 108-110.
308 Mübadillerin Anadolu’da yerleştirildikleri bölgeler hakkında ayrıntılı bilgi için bk. Erdal, Türkiye ile Yunanistan, 110-111, 136, 155-200.
309 Demirtaş, Lozan Mübadele Sözleşmesi’nin Etkileri, s.28.
310 Demirtaş, Lozan Mübadele Sözleşmesi’nin Etkileri, s.32-38.
311 Demirtaş, Lozan Mübadele Sözleşmesi’nin Etkileri, s.38-43.
Hiç yorum yok: