İstanbul Buluşması - Hüseyin YILMAZ

Yazımın başlığını ‘’İstanbul Kavuşması’’ olarak da algılayabilirsiniz.Çünkü bu buluşma tam olarak bir kavuşmaydı.Yıllardır kendisi ile arkadaş olduğumuz, her birimizi her akşam olmasa da gün aşırı ev veya işyeri telefonlarımızdan muhakkak arayan,en az 20 dakika bizlerle konuşan,isimlerini zikredeceğim arkadaşlarımızın da kendisini ve ailesini Yunanistan’daki köy evlerinde ya da ikamet ettikleri Serez’de ziyaret eden arkadaşlarımız ile Stratos Serafeim’in İstanbul buluşması duygu dolu anlara sahne oldu.Birlikte geçirdiğimiz 2 gün, en azından benim için unutulmayacak anılarım arasında yerini aldı diyebilirim.

Her şey ,birkaç gün öncesinde Stratos’un bir tur şirketinin düzenlediği İstanbul gezisine katılmaya karar verdiğini ve kendisinin tur gezi proğramına katılmayarak kalacakları otelde bizlerle görüşmek istemesini bildirmesi ile başladı.Yani Stratos,durumu- zamanı müsait olan bizleri İstanbul’da kaldığı otele davet ediyordu.

O andan itibaren zaten birbirimizi tanıdığımız arkadaşlarımız ile yaptığımız telefon trafiği sonucunda Tekirdağ’dan İdris Çağlar, Bursa’dan Ahmet Cambaz,İstanbul’dan Lozan
Mübadilleri Vakfı Genel Sekreteri Sefer Güvenç ve Tuzla’dan Mübadele konusunda 20 den fazla kitabı olan Gazeteci İskender Özsoy ve ben de Aydın’dan bu davete icabet ederek Yunanlı dostumuzu karşılamaya karar verdik.

Dostumuz diyorum ama O; bizler için aileden birisi, bir komşu,bir akraba ve bir kardeş gibi olmuştu.O’nu İstanbul’da en iyi şekilde karşılamak, ağırlamak ve zamanı en iyi şekilde değerlendirerek gezdirmek istiyorduk.Çünkü o sadece bizlerle görüşmek amacıyla geliyordu. Çok güzel Türkçesi,esprileri ve sevecen tavırlarına hepimizin tanık olduğu Stratos aslında daha önce de bir kaç kez Türkiye’ye gelmiş İstanbul,Bursa,İzmir ve Kuşadası’nı gezme fırsatı bulmuş, o gezi anılarını bizlere defalarca anlatmıştı.

Yukarıda isimlerini zikrettiğim arkadaşlarımız Yunanistan ziyaretlerinde muhakkak Serez’e uğrayarak Stratos’un misafiri olmuşlar en azından birlikte birer kahve içme fırsatı bulmuşlardı.Ben de eşimle yaptığım 2 geziden birincisinde Kavala’ya kadar ailesi ile birlikte gelerek bizleri karşılamalarını,ikinci gezimizde ise tur otobüsümüze gelerek bizlere eşlik etmesini ve Serez’e hakim manzaralı kalede bizlere kahve ikram etmesini ve hoş sohbetini hiç unutmadım.

Otele geldiği ilk gün kendisini İskender bey ile birlikte karşıladık.Yol yorgunuydu.Karşılıklı hediye alışverişimizi yaptık ve istirahata çekilmeden önce ,ertesi günkü proğramımızı planladık.Sabahleyin Silivri’den kendi aracıyla gelecek olan İdris bey ve Sefer bey ile birlikte Stratos’u alacak,ben de kaldığım Kadıköy’den kendilerine dahil olarak, bizleri Tuzla’da bekleyen İskender beyin yanına gidecektik.

Planımızı aynen uyguladık ve öğle saatlerine doğru Tuzla’daydık. 1978 yılında askerliğimin öğrencilik dönemimi geçirdiğim Tuzla Piyade Okulu önünden geçerken o günlerimi hatırlayarak heyecanlandım.Ev sahibi olarak bizleri karşılayan İskender Özsoy Tuzla’nın tarihi turistik yerlerini gezdirdi.Şu anda Denizcilik Fakültesi içinde kalan ve tüm mübadiller için büyük öneme sahip ‘’Tuzla Taaffuzhanesi’’ni gezmek ve incelemek mümkün olmadı,günlerden Pazar olduğu için kapalıydı,sadece dışarıdan fotoğrafını çekmekle yetindik.Türkiye’nin en büyük mübadil kenti Tuzla’yı her yönüyle tanıtma gayretinde olan İskender bey bizleri en güzel mekanlarda misafir etti,yöresel yemeklerini de tatmamıza vesile oldu. Herşey çok güzeldi.İskender beyin bu nazik daveti ve gösterdiği misafirperverlik için kendisine bir kere daha çok teşekkür ederiz.Bu arada yürüyüş mesafesinde rastladığımız satıcı ve esnaflar ile kurduğu dostluk ve esprileriyle Stratos herkesin sempatisini kazandı.O da eminim bu geziden çok mutlu oldu.

Her güzel günün sonu gibi bu günün de sonuna gelmiştik.Tuzla’da İskender beye veda ettikten sonra hep birlikte İstanbul’a döndüğümüzde bizi otelde Bursa’dan gelen arkadaşımız Ahmet Cambaz bekliyordu.Ahmet bey bizim Tuzla gezimize yetişemediği ve Stratos ile daha uzun süre beraber olamadığı için üzgündü.Bursa’dan eli boş gelmemiş hepimize ve tabii ki Stratos’a hediyeler getirmişti.Otel lobisinde sohbetimiz bir müddet daha devam etti.Herkes gittikten sonra otel yakınında Taksim meydanında sergilenen hediyelik eşya fuarını gezmek fikrime olumlu yanıt verince kısa bir yürüyüş yaptık.

Nihayet veda zamanıydı. İstanbul’dan kendisini kaldığı otelde en son uğurlayan ben oldum.Yine bir zamanlar bir yerlerde yeniden görüşmek ve buluşmak ümidiyle vedalaştık.Umarım Stratos da bu kısa gezisinden memnun kalmış ve mutlu olmuştur.

Sağlık ve esenlik dileklerimle..
Hüseyin YILMAZ 22.Kasım.2018 Aydın