Elefteres'den Güzelçamlı'ya..
GÜZELÇAMLI TARİHİ
1924 yılının şubat ayında Yunanistan’ın Kavala kentine 16 km mesafedeki Leftere köyünde bulunan Türkler 80 hane (400 nüfus) çoluk çocuk erkek kadın tavuklarını, köpeklerini, eşeklerini, eşyalarını ne varsa yanlarına alarak “1Nuhun Gemisi” gibi bir gemiye doluşarak Türkiye’ye İzmir’e yola çıktılar.
Nihayet İzmir’e (Konak semtine) geldiklerinde, sahile çadırlar kurdular, bütün eşyaları ve hayvanlarıyla 7 gün kaldılar. Nereye yerleşeceklerini bilmiyorlardı. Konak’ta bir hafta içinde sıcak ilişkiler kuran Leftereli göçmenlerimiz tavsiye ve tarif üzerine Rumçamlısı (Güzelçamlı) köyüne doğru katırlar, eşekler ve atarabaları ile selçuk üzerinden Rumçamlısı’na ulaştıklarında perişan ve bitkin haldeydiler.
Elefterepoli çevresindeki Osmanlı Dönemi yerleşimler |
Leftere göçmenleri tarım aletlerini de beraberinde getirmişti. Leftere de iken de tütün, susam, buğday ekerek hayatlarını sürdüren bu vatandaşlarımız Güzelçamlıda da aynı tarım hayatlarını sürdürmeye başladılar. Daha önce burada yaşayan rumlar hem hayvancılıkla (çok sayıda davar ve keçileri vardı) uğraşıyorlardı. Hem de balıkçılık yapıyorlardı. Diğer yandan dağdan kireç ocaklarından kireç elde ederken kömür ocaklarından da elde edilen odun kömürünü kullanıyorlar ve ticaretini yapıyorlardı.
Bölgeyi iyice inceleyen göçmen vatandaşlarımız aynı uğraşı yaparak yaşamlarını sürdürdüler. 1950 Yılına kadar Söke’ye ulaşım eşek ve atlarla yapılırdı. Alış-verişe genellikle Salı günleri gidilir Çarşamba günü dönülürdü. Pazardan kuru yiyecek, elbise ayakkabı gibi ana maddeler alınırdı.
KURTULUŞU
26 Ağustos 1922 de başlayan Türk hücumu sonunda, bozulan Yunan kuvvetleri takip eden Türk birlikleri İzmir, e hakim tepelere vardıklarında diğer Türk süvarileri de Akdeniz,e varmak için yarış ediyorlardı. Bir yandan da Türk çetecileri çevre illeri sızmaya başlamışlardı. Silah ve bomba sesleri her yerden duyuluyordu.Aydın-Kuşadasıbölgesinde bulunan İtalyanlar ve Rumlar,da kaçmaya başladılar.Türk askeri ve Çeteler Yaylaköy Ve Soğucak üzerinden atların kaldırdıkları toz ve gürültü ile sahile inmeye başladıklarında bu bölgedeki İtalyanlar, Davutlar ve Güzelçamlı’da ki Rumlar da kaçma hazırlıklarını yapıyorlardı.
7 Eylül 1922′de Güzelçamlı’ da bulunan rumlar balıkçı teknelerine doluşarak Samos (Sisam) ve Midilli adalarına kaçtılar. O tarihte Rumların oturduğu Rumçamlısı köyü (Güzelçamlı) 2 yıl bomboş kaldı.
M.Ö . 546 . da Pers (İran) İmparatoru Kurus (Kirus) , Lidya yı imparatorluğuna kattı. Lidya ,İran İmparatorluğunun bir eyaleti haline geldi. İranlılar bütün Anadolu’ya hakim oldukları zaman ,Ege kıyılarında iyonlar yaşıyordu. Yunanlılaşan İyonyalılar , denizci bir kavimdi. Kültürleri ve fikir kabiliyetleri yüksekti. Felsefe , Matematik , Tıp ve Edebiyatta dünya çapında şahsiyetler yetiştirdi.
Batı Anadolu kıyısının İzmir ve Bergylia körfezleri arasında bulunan merkez bölümü , Samos (Sisam) ve Clios (Sakız) adalarıyla birlikte İonia (İyonya) olarak tanımlanan bölgeyi oluşturmaktadır. Bununla beraber bu terim ,çoğunlukla civardaki adalarla birlikte Batı Anadolu’nun daha büyük bir bölgesi için kullanılmaktadır.
Herodotos (Herodot) tarafından bildirilen on iki kentin adları şunlardır.
* Güney Milet Myus (Avşar kalesi , Milet’in 15 km kuzey doğusunda antik bir kent)
* Priene ( Güllübahçe )
* Efes (Selçuk)
* Kolophon ( Değirmendere )
* Teos ( Sığacık )
* Lebedos ( Teos yakınında bir antik kent)
* Erythrai ( Ildırı , Çeşme’nin bir köyü)
* Klozomenai ( Teos yakınlarında antik bir kent)
* Phokaia ( Foça )
* Samos ( Sisam Adası)
* Chios (Sakız Adası)
İçlerinde Eski İzmir (Symirna) kentinin de bulunduğu on iki ion kenti panionion olarak adlandırılan Politik amaçlı bir birlik oluşturmuşlardır.
Panionion birliği Mykale dağının (Samsun Dağı) eteğinde Kuşadası güzelçamlı yöresinde Poseidon Helikonios’a affedilen kutsal yerde toplanıyordu. Bölgede 1957-1958 ?de yaptığı Kazılar sırasında G.Kleiner, Sunak olması gereken bir yapıyı gün ışığına çıkarmıştır. Bu yapı , kayanın dış yüzüne oyulmuş 11 basamaklı , bir tiyatro şeklinde inşa edilmiş olup, İon kent delegelerinin toplantı yeri olarak kullanılıyordu.
İonya Konfederasyonun başkenti Güzelçamlı , Kuşadası’nın bir beldesi ve İonya kentlerinin ortasında yer almıştır. Panionion’un kurulduğu ilk günden başlayarak İon kentlerinin gelişmesini sağlayan merkezi bir örgüt yaratılmıştır. Bu birlik sayesinde İonya’lılar yalnız Dünya Tarihindeki en parlak kültürlerinden birini yaratmakla kalmamış , aynı zamanda politik birleşmelerini de sağlayarak yerleşme bölgelerini ve etki alanlarını genişletmişlerdir.
Bu dönemde, eski dünyanın kültürel öncülüğü Yakındoğu’dan İon merkezlerine geçmiştir. Bu dönemin İon yası dünyaya yalnız pozitif ilimlerle ve felsefede değil , aynı zamanda mimarlık ve heykeltraşlıkta da yol göstermiştir.
İonlar, Anadolu kıyıların ageldiklerinde saz damlı ve oval biçimli ilkel evlerde yaşıyorlardı. Ama daha sonraları hiç kuşkusuz yerli halkla da kaynaşarak burada insanlık tarihinin belkide en parlak ışığını yaktılar.
İonya’lılar heykel sanatında ve şehirçilikte de çok ileri adımlar atmışlardı. Arkaik heykellerin Yunanistan’da durgun ve duygusuz yapılmasına karşın, İonya heykellirinin yüzleri daha sevecen ve duygulu yapılmışlardır.
Persler, Yunanistan’a seferler yapmış ancak beklenmedik biçimde yenilğilere uğramışlardır. Perslerle Yunanlılar arasındaki bu savaş dizisinin sonuncusu, M.Ö. 479 yılında Dilek Yarımadasında olmuştur. Samsun dağlarının antik adıyla anılan Mykale savası Dipburun’da olmuş ve burada karaya çekilmiş bulunan pers donanmasıbütünüyle yakılmıştır. Bu savaşların sonunda Attika ? Delos Deniz birliği (Askeri İttifak) kuruldu. Amacı Perslere karşı yunanistan, adalar ve Anadolu kıyılarındaki halkları korumak olan bu birliğe sonları , daha birçok kent katıldı.
Anadolu kıyılarındaki on iki şehir, isimlerinde şeref duyarlardı. Bunlar kurdukları siyasal ve dinsel nitelikli mabede Panionion adını vermişlerdi. Bu konfederasyonu koruyan tanrısı Poseidon Helikonos’tu. Anadolu İyonları, Panionion ?un diğer iyonlu devletlere açık olmadığı ilan etmişlerdi.Panionion, İon kent devletlerini M.Ö. 5. yüzyıla kadar her yönden Yunanistan’daki kentlerin çok üstünde yerleşimler haline getirdi. Yunan (Helen) , Yabancı (Barbaros ) adını verdiler. İon yazısı M.Ö. 8. yüzyılda Yunanistan’da kabul gördü. M.Ö. 403 ?te Atina’ da resmi dil ilan edildi. İon yazısı Fenike asıllıydı ve bu nedenle de Pheinikeia diye anılmaktaydı. Önceleri ticari ilişkilerde kullamılan İon yazısı M.Ö. 9. yüzyılın sonlarına edebiyat ürünlerinin yaygın dili oldu.
Panionion’da toplanan İonlar, kentlerini bizim yeryüzünde bildiğimiz en güzel iklimde kurmuşlardır. Ne daha kuzeydeki Ne daha güneyde kalanlar İonia ile bir tutulamaz. Hatta ne doğusu ne de batısı kimisi soğuk ve nemli kimisi sıcak ve kurak olur.
Elefteres'den Güzelçamlı'ya..
Reviewed by Mübadele Kusadasi
on
20:27
Rating:
Hiç yorum yok: