Mübadele'nin 91. Yılını Andık

Her 30 ocak bizlerde bir hüzün çağrıştırır.1923 yılında imzalanan Lozan Antlaşması gereğince ,vatan bildikleri topraklarını ,arkalarında büyük bir hasret bırakarak terketmek zorunda kalan dedelerimizin aziz hatıraları önünde saygı ile eğiliyoruz.Ruhları şadolsun.Ülkemizin birçok yöresinde yaşayan Mübadil kökenli insanlarımızın kurdukları derneklerin geleneksel hale getirdiği törenlerden ,Kuşadası’nda yapılan ve Kuşadası Selanik Mübadilleri ve Rumeli Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneğinin organize ettiği etkinliklerinin 2 gününe de katılma şansına sahip olduğum için kendimi çok mutlu hissediyorum.
30 Ocak Cuma ,hava kış günü diyemeyeceğimiz kadar güzel ve sıcaktı.Dernek üyeleri ve misafir katılımcılar ile birlikte Kuşadası sahildeki El Heykeli önünden Mübadelede v e Savaşlarda yaşamlarını yitirenler anısına denize karanfillerimizi bıraktık.Mübadele Derneğini n hazırladığı çiçek sepetini Ege denizin sularına bırakmadan önce Dernek Başkanı Ahmet Altunsoy’un okuduğu ‘’Gitmeyi Bilir misiniz?’’adlı şiir hepimizi çok duygulandırdı.Özellikle şiiri okuyan Ahnet beyin boğazında düğümlenen sözcükler ile bizler kadar etkilendiği ve şiiri bitirmekte zorlandığı ,dikkatimizden kaçmadı.Ayrıca ,Mübadilleri getiren gemileri temsilen kıyıya yanaşan tekne ile canlandırma yapılması ,sahilde gezinti halinde vatandaşlar için de çok hoş bir görüntü oldu.
Cumartesi günü akşam proğramında ise Geleneksel Mübadele yemeği Kuşadası Ali Baba Restoranda yapılacaktı.Ben Aydın’da Mübadil arkadaşlarımı organize ederek geçen yıllarda olduğu gibi grup olarak bu etkinliğe katılmaya karar verdik.Rezervasyonumuzu yaptırdık ve 4 aile olarak belirtilen saatten önce Alibaba restorandaydık.Dernek üyeleri büyük bir incelik göstermişler ve bizler için mekanın en güzel yerini ayırmışlardı. Toplam 120 kadar Mübadil ailesi ve Mübadil dostları olmak üzere yemek salonunu dolduran misafirler yerlerini aldıktan sonra ilk önce Dernek Başkanı Ahmet bey konuşmasında , Mübadelenin tarihçesi hakkında özet bilgiler verdi ve Dernek olarak yaptıkları ve yapmayı planladıkları etkinlikleri açıkladı.Önümüzdeki günlerde tarihini duyuracakları Balkan Ülkeleri gezisini gerçekleştirmek istediklerini,daha önce dernek olarak yaptıkları Yunanistan dışında Makedonya,Arnavutluk,Karadağ ve Hırvatistan gibi ülkeleri kapsayan bir gezi yapacaklarını anlattı.
Her ne kadar bu akşam yemeği nin amacı Mübadele ile çekilen acıların hatırlanması, unutulmaması olsa da bu acıları yaşayanların torunları olarak bizlerin birbirimiz ile tanışmamıza arkadaşlık ve dostluklar kurmamıza da vesile olmaktadır.İnşallah bizden sonra da derneklerimiz bu geleneği sürdüreceklerdir.Kültürümüzün bir parçası olarak tıpkı yemeklerimiz,folklorümüz,el sanatlarımız,gelenek ve göreneklerimizin gibi Rumeli Türkülerimizin de unutulmaması gerekmektedir.Bu nedenle bu akşam repertuvarlarını özellikle Rumeli türkülerimizden oluşturan sahne sanatçılarımız Mediha-İrfan Tonkul çifti başta ‘’Çalın Davulları’’,Telgrafın Tellerine Kuşlar mı Konar’’,’’Bülbülüm Altın Kafeste’’,’’Alişimin Kaşları Kare’’,’’Vardar Ovası’’ olmak üzere birçok türkümüzü seslendirdiler.Bizler de bu türkülerimize eşlik ettik. Çalın Davulları adlı Selanik türkümüzün okunması sırasında masamızda Aydın’dan birlikte geldiğimiz Mursallı’lı arkadaşımız Yusuf Peker’in gözyaşlarına hakim olamaması gecemizin en anlamlı görüntüsüydü.Yusuf bey o an kimbilir neler hissetti,neler hatırladı acaba?Bizler de benzer duyguları yaşadığımız için masamızda bulunan başta kardeşi Can Peker olmak üzere,diğer arkadaşlarımız Ülkü-İsmet Aksu ve diğer Mursallılı dostumuz Dr.Taner Yapıcı kendisini teselli ettik.
Gecenin ilerleyen saatlerinde Kuşadası Selanik Mübadilleri ve Rumeli Göçmenleri Dernek Başkanı Ahmet Altunsoy geleneği bozmadı ve önceki yıllarda olduğu gibi sazını eline aldi ve O da Rumeli türkülerimizden bir demet sundu bizlere.’’Vardar ovası ‘’ türküsünde bende dayanamadım kendimi sahneye attım ve artık Mübadillerin ‘’marşı’’ olan bu türkümüzü konuklarımızla birlikte okuduk. Gecemizin bir diğer süprizi gene bizim masamızdan geldi. Ahmet bey ‘’Drama Köprüsü’’ ya da ‘’Debreli Hasan’’ olarak bildiğimiz türküyü seslendirirken bu defa Ülkü-İsmet Aksu çifti sahneye çıktı ve Samsun yöresinde düğünlerde en çok oynanan bu oyunu çok güzel icra ettiler ve büyük alkış aldılar.Ahmet bey’den sonra yine sazıyla Hakan Bora sahne aldı ve Anadolu ezgilerinden örnekler sundu .Proğramın sonunda yine gelenekselleşen hediye çekilişi yapıldı.Ve burada bizim masamız da şanslıydı.Çekilişte Can Peker eşi Nurdan hanıma küçük de olsa bir hediye isabet etti. 
Bir Mübadele Gecesini de bu şekilde tamamladık.Dernek Başkanı ve yöneticileri ine teşekkürlerimiz ileterek tüm misafirlere allahaısmarladık dedik ve Aydın’a döndük.Atalarımız vebu vatan için canlarını veren,kanlarını akıtanların tüm ecdadımızın ruhları şadolsun. ‘’Çekilen Acılar Bir Daha Yaşanmasın.’’…
Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin YILMAZ Aydın 01.02.2014